Deprem Kentlerinde Tatilin Adı Yok! (Özel haberler)
Kahramanmaraş Depremlerinin olduğu illerde tatil değil enkaz temizliği yapıldı. İki aydan fazla zaman geçti. Deprem bölgelerinde acı, hüzün ve gözyaşı var. 11 ilde hayat diğer şehirlerdeki gibi devam etmiyor. Bir seçim, bir tatil deyince gölgede kalan depremzedeler, tatili sessizlik içinde, kayıplarının acısını ilk günkü gibi hissederek yaşıyorlar.
Bilim Sıhhat Haber Ajansı, evsiz kalan, eşini, annesini, arkadaşlarını kaybeden depremzedelerle röportaj yaptı. Her biri ‘bayram temizliği, bayram alışverişi, bayram ziyareti’ gibi ritüellerin telaşı içinde olanlara seslendi: “Bayram temizliği değil, Hatay’da enkaz temizliğidir. Tatilinizi sessizce kutlayın. Çünkü bazı evlerde namazdan dönen babalar, bazı evlerde kucaklaşıp öpülecek çocuklar var ve çoğunun gidecek ne evi ne de memleketi var.”
“Bu Acı, Bu Yıkım Unutulmamalıdır”
İskenderun’da yaşayan Taylan Gündoğan öğretmen depremi şöyle anlatıyor: Tarifi mümkün olmayan bir yıkımın içindeyiz. Dayanma gücünü kendinde bulanlar, yaraları sarmak için toz toprak içinde çaresizce koşuyorlar. Gidişlerimiz herhangi bir yerle ilgili hissettirmiyor. Geri kalanımız, “geri geleceğiz” yazan yıkık duvarları okuyarak sokaklarda dolaşıyoruz. Biz de kaybettik. Her gün yenisini öğrenmek ah! Ne dedik Ve yine de seçim ve bayram pek bir anlam ifade etmiyor. İskenderun’da seçim havası yok. Adaylık sürecinde çadırları ziyaret edenler köşelerine çekildi! Adaylar sessizce yükselmeye çalışıyor. Acının, öfkenin ve hüznün hakim olduğu bir dönemde bayramda doğal olarak sakatlanacak. Sarsıntıdan sonra bu ilk bayramda mezarlıklar ağlayacak, feryat edecek. Uzun uzun anlatılacak çok şey var. Dayanışmanın yaşatılması gerekiyor. Bu acı, bu yıkım gelişigüzel bir gündemin gölgesinde unutulmamalı.
“O Eski Bayramlar Artık Asla Olmayacak!”
Depreme dayanıklı raporu olan ve yıkılan Hatay EAH Ek Bina’da görev yapan eşi Asiye Gül’ü kaybeden hemşire. Abdullah Güldedi ki:çocuklarımla, Muğla’dan Hatay’a gidiyoruz resmen. Beyin sarsıntısından sonra ilk defa hep birlikte gideceğiz. İlk defa yaşadığımız acılarla yüzleşeceğiz. Artık var olmayan bir şehirde artık bizimle olmayanlar için yas tutacağız. Her bayram sabahı oğlumla bayram namazına giderdik, eşim ve kızım evde kahvaltı hazırlardı. Birbirimizle bayramlaşır, mezarlığı ziyaret ederdik. Artık hiç olmayacak, o eski bayramlar hiç olmayacak. Söylenecek çok şey var ama konuşamıyoruz. Kelimeler düğümlendi.
“Tatilin Anlamı Yok, Kendi Başımıza Yanıyoruz!”
İskenderun Devlet Hastanesi’nin çöken ve çöken A Blok’ta tedavi altına alınan babası Tacettin’i kaybeden Adnan Karpuz ve refakatçisi olan annesi Hatice: Bizim için tatil diye bir şey yok. annemiz ve babamız Kaybetmenin hüznüyle yaşıyoruz. Hastane enkazında öldüler. Yine de acıları kalbimizde unutulmayacak. Bayram bizim için bir şey ifade etmiyor. Gündem değişti, deprem unutuldu. Unutulduk. Ölüler unutulur. Şu anda bunun acısını yaşıyoruz. Onları Hatay Arsuz’da toprağa verdik ve her zaman ziyaretlerine gidiyoruz. Biz de tatile gideceğiz. Arsuz’da da durum diğer deprem bölgelerinde olduğu gibi; acı olan acıyı yaşıyor. Ağrısı olmayan yoluna devam eder. Kendimizi yakıyoruz. Bu acıyı anlatmaya kelimeler yetmez. Bizim için unutulmayacak, unutmadık ve asla unutmayacağız. (BSHA-Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)