AP seçimleri: Avrupa epeyce aşırı sağa kayacak
ALMANYA – Bu kez göç, ekonomik sorunlar, iklim değişikliği ve Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri, dün Hollanda’da başladı.
Pazar gününe kadar 27 üye ülkede yapılacak seçimler için 370 milyon dolayında seçmen, AP’nin 720 üyesini belirlemek için sandığa çağrıldı. Ne var ki, şimdiye kadar bu çağrı Avrupa Birliği (AB) seçmenleri arasında pek yankı bulmuyor. 2019’da yapılan seçimlerde katılım oranı yüzde 50 dolayında olmuştu. Bu yıl da katılımın düşük bir düzeyde olacağı tahmin ediliyor. Bu durum aşırı sağ partilerin işine yarıyor, bu yüzden de Almanya ve diğer AB ülkelerinde politikacılar halkı, özellikle de gençleri oy vermeye çağırıyor.
SCHOLZ: POPULİSTLER ALMANYA’NIN AB’DEN ÇIKMASINI İSTİYOR
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Başbakan Olaf Scholz, bir video mesajıyla seçmenlerden AP seçimlerine katılmalarını istedi. AB’nin sağladığı refahın Avrupa’nın ve Almanya’nın güvencesi olduğunu söyleyen Scholz, şu görüşleri ifade etti: “Bazı popülistler, Almanya’nın AB’den çıkmasını istiyor. Bazıları, (Devlet Başkanı Vladimir) Putin’in Rusya’sını, (Devlet Başkanı) Şi Cinping’in Çin’ini Avrupa için örnek gösteriyor. Bazıları da AB’yi tümüyle dağıtmak istiyor. Bu, tahrip edici büyük bir çıldırmışlıktır.”
AŞIRI SAĞ PARTİLER GÜÇLENECEK
Anketler, Scholz’un kaygılarının yersiz olmadığını, aşırı sağ partilerin AP seçimlerinden güçlenerek çıkacağını gösteriyor. Deutsche Welle’nin haberine göre, özellikle Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Avusturya ve Macaristan’dan aşırı sağ partiler oylarını artıracak.
Haberde aşırı sağ parti başkanları, Fransa’dan Ulusal Birlik (RN) Partisi Ulusal Meclis Grup Başkanı Marine Le Pen, İtalya’nın Kardeşleri (FdI) Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Giorgia Meloni ile Macaristan Başbakanı ve Fidezs Genel Başkanı Viktor Orban’ın işbirliği yapacağı belirtildi. Bunun amacının, AP’de Hıristiyan demokrat partiler ile liberal partilerin koalisyonuna son vermek olduğu belirtildi. Meloni, İspanya’da katıldığı bir seçim toplantısında Le Pen ve Orban ile işbirliği yapmak istediğini söyledi.
FAŞİST AFD İKİNCİ SIRADA GÖRÜLÜYOR
Son aylarda ortaya çıkan skandallar sebebiyle oyu anketlerde azalmış görünse de faşist Almanya için Alternatif (AfD) partisi, anketlerde yüzde 15,2 oyla ikinci sırada görünüyor. Birinci sırada, yüzde 30 ile Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CS) bulunuyor. İktidar partilerinin oyları ise, SPD yüzde 14,4, Yeşiller 14,3, Hür Demokrat Parti (FDP) 3,9’da görünüyor.
GENÇLER AB’DEN YANA, ANCAK SEÇİMLERE İLGİSİZ
AP seçimlerine AB seçmenleri pek ilgi göstermiyor, seçimlere katılım oranı yüzde 50’yi geçmiyor. 2019’da yapılmış olan son seçimlerde katılım oranı yüzde 50’de kaldı. Bertelsmann Vakfı’nın anketi, çoğunlukla gençlerin AP seçimlerine ilgisiz kaldığını gösteriyor.
Öte yandan, bir çelişki olarak gençler, AB’nin Almanya’nın geleceği için gerekli olduğunu düşünüyor. Ankete göre, 16 ile 26 yaşları arasındaki gençlerin yüzde 59’u AP seçimlerinde oy vereceğini, yüzde 24’ü kararsız olduğunu bildirdi. 26 ile 69 yaşları arasındaki kişilerin yüzde 65’i seçimde oy vereceğini, yüzde 22’si ise kararsız olduğunu ifade etti. Diğer yandan, 16 ile 26 yaşları arasındakilerin yüzde 78’i Almanya’nın AB’de kalmasından yana iken, bu oran 26 ile 69 yaşları arasındakiler arasında yüzde 65’te bulunuyor.
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN İMAJI İYİ DEĞİL
Avrupa Birliği denince ortalama insanın sorunlarıyla ilgilenmeyen, kararları halkı doğrudan ilgilendirmeyen, Brüksel Bürokrasi’si akla geliyor. Buna örnek olarak hep AB’nin salatalık ile pizzanın boyutlarıyla ilgili yönetmelikleri örnek verilir. 1988’de yürürlüğe giren, 2009’da kaldırılan salatalık yönetmeliğine göre 10 santimetre uzunluğunda bir salatalık, en fazla 10 milimetre eğri olabilirdi. Paketleme kolaylığı sebebiyle böyle bir düzenlemeye gerek duyulduğu söylenir. 2006’de yürürlüğe giren pizza yönetmeliğine göre, çapının en fazla 35 santim olması, kalınlığının ortada 0,4 santim, kenarlarda ise 1 ile 2 santim olması gerekiyor.
Son olarak Almanya’dan bir döner üreticisi, dönerde bir standart olması için AB’ye başvuru yaptı, et, kıyma oranı ve içine neler katılması konusunda öneride bulundu. Bu konuda olası bir yönetmeliğin hazırlanmasının epeyce bir zaman alması bekliyor.
AP’Yİ 1979’DAN BU YANA HALK SEÇİYOR
AP, 1979’dan bu yana her 5 yılda bir üye ülkelerin seçmenlerince seçiliyor, seçmen yaşını her ülke kendisi belirliyor. Almanya’da ilk kez 16 yaşındakiler de bu seçimlerinde oy verecek. 720 olan üye sayısı ülkelerin nüfusuna göre belirleniyor. Buna göre Almanya 97, Fransa 81, en küçük üye ülkeler Malta, Lüksemburg ve Güney Kıbrıs 6’şar üye ile temsil ediliyor.
AP’nin yetkileri, Maastrich (1992) ile Lizbon (2009) anlaşmalarıyla artırıldı. Hiçbir yasa AP’nin onayı olmadan yürürlüğe giremiyor; ne var ki, AP’nin kendisinin yasa teklifi sunma yetkisi yok. AP’de 176 milletvekili ile en büyük grubu Avrupa Halk Partisi (EPP) oluşturuyor. Bu parti, Hıristiyan demokrat ile muhafazakar partilerden oluşuyor. 139 milletvekili ile ikinci sırada Sosyal Demokrat Partiler (SD) yer alıyor, onları 101 milletvekili ile Yeşiller izliyor. Aşırı sağ partilerin (ID) ise 49 temsilcisi bulunuyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)